Skolyoz Rehabilitasyonu
OMURGA EĞRİLİĞİ (SKOLYOZ)
Omurga Eğriliği (Skolyoz), sıklıkla annelerin telaşla çocuklarını hekime getirmeleri ile teşhis edilen bir omurga bozukluğudur.
Omurgamız vücut ağırlığının yaklaşık 3/2’sini taşıyan bir köprü gibidir ve 33 omurdan yapılmıştır. Normal bir insan omurgasına yandan baktığımızda bel ve boyun bölgesinde hafif lordoz, sırt ve kalça bölgesinde ise hafif kifoz denen dört adet eğrilik saptanır. Önden bakıldığında ise omurgada bir eğrilik görülmez ve düz bir yapı göstermesi beklenir.
Omurga Eğriliği Nedir?
Omurganın sırt ve bel bölgesinin yana olan (sağa veya sola) Eğriliğine skolyoz denmektedir. Görülme sıklığı yaklaşık %2-4’dür. Kız çocuklarında erkek çocuklarına nazaran yaklaşık 8-10 kat daha fazla görülmektedir. Omurga Eğriliği olan kişilerin ancak %10’unda eğrilik tedavi gerektirecek düzeye kadar ilerler.
Skolyoz sebepleri farklı olabilir. Bizim günlük yaşantımızda sıklıkla karşılaştığımız skolyozlar daha çok 10’lu yaşlarda ortaya çıkan ve nedeni tam olarak belirlenemeyen (idiopatik) skolyozlar ile doğuştan skolyoz’dur. Biz burada daha çok idiopatik skolyoz ile ilgileneceğiz.
Skolyozda omurgadaki eğrilik ‘’C’’ harfi şeklinde tek bir eğrilik olarak ya da ‘’S’’ harfi şeklinde iki eğri olacak şekilde ortaya çıkabilir. ‘’S’’ şeklindeki omurga Eğriliği her yaşta görülmekle birlikte ergenlik yaşına kadar teşhis edilemeyebilir. Çoğu kez Eğriliği ilk fark eden annedir.
Omurga Eğriliği Türleri Nelerdir?
Omurga eğrilikleri birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ancak her zaman sebebi saptanamaz. En sık görülen tipi nedeni bilinmeyen idiopatik skolyoz’dur.
- Doğuştan skolyoz (konjenital); genellikle omurgadaki bir kusura veya birbirine kaynamış kaburgalara bağlıdır. Çok hızlı ilerler.
- İdiopatik skolyoz; skolyoz vakalarının %80’inden fazlasını bu grup oluşturur. Skolyozun en sık görülen şeklidir. 0-3 yaş grubunda başlarsa infantil başlangıçlı, 4-9 yaş arasında görülürse juvenil başlangıçlı, 10-18 yaş arası görülürse adolesan başlangıçlı idiopatik skolyoz adı verilir.
- Erken başlangıçlı skolyoz; genellikle 10 yaş altında ortaya çıkan bir skolyoz tipidir.
- Nöromusküler skolyoz; beyin felci, çocuk felci, serebral palsi veya kas erimesi gibi kas ve sinir hastalıkları sonucu ortaya çıkar.
Omurga Eğriliği Belirtileri Nelerdir?
- Bir omuzun öne doğru, daha yüksekte ve ileride olması,
- Omuz ve kalçaların aynı hizada durmaması,
- Arkadan bakıldığında, kürek kemiklerinden birinin, daha belirgin ve çıkıntılı olması,
- Bir bacağın diğerinden daha uzunmuş gibi görünmesi,
- Gövde ve göğüs kafesinin bir yana kaymış gibi gözükmesi,
- Kişi öne doğru eğildiğinde gövdenin bir tarafındaki kaburgaların, diğer tarafa göre daha yüksekte kalması,
- Kişinin belinde veya sırtında asimetri olması.
Skolyozun nasıl ilerleyeceğini tahmin etmek her zaman kolay olmayabilir. Ancak özellikle mevcut omurga Eğriliğinin en hızlı ilerleyebileceği dönem yaşamın ilk 5 yılı ve ergenlik dönemindeki hızlı boy uzaması dönemidir. Bu dönemlerde saptanan eğriliklerde tanı konduğu andaki eğrilik yüksek dereceli ise, düşük dereceli bir eğriliğe nazaran ilerleme hızı daha fazla olacaktır. Özellikle idiopatik skolyoz’da tedavi planı belirlenirken, göz önünde bulundurulan kriterlerin en başında çocuğun yaşı gelmelidir. Eğriliğin derecesi ikinci sırada değerlendirilir. Cinsiyet olarak kızlarda daha hızlı ilerleme beklenebilir.
Tanı konduğunda çocuğun yaşı ne kadar küçük ise, omurgadaki Eğriliğin de büyüyüp ilerlemesi o oranda fazla olacaktır. İskelet gelişimini tamamlamış erişkin bireylerde Eğriliğin ilerlemesi, bu derecede belirgin ve hızlı olmamaktadır. Bu nedenlerden dolayı küçük yaşlarda ve özellikle ergenliğin hızlı boy atma döneminde skolyoz tanısı almış olan çocuklarda, omurga Eğriliği çok yakından takip edilmelidir.
Omurga Eğriliğinin Teşhisi Nasıl Konur?
Tedavinin başarısını direk etkilediği için skolyozun erken tanısı çok önemlidir. Skolyoz teşhisinde iyi bir tıbbi öykü ve fizik muayenenin yanı sıra, tüm omurgayı içine alan görüntüleme yöntemleri gerekir. Ayakta iken tüm omurga ön, arka ve yan grafilerde eğrilik açısı ölçülmelidir. Skolyoz derecesini ölçen bu açıya Cobb açısı denmektedir. Bir de skolyometre denilen bir yöntem teşhis için kullanılır.
Skolyoz’da önemli olan eğrilik kadar eğriliğe eşlik eden rotasyonun (dönmenin) derecesinin belirlenmesidir. İşte skolyometre skolyoz açı derecesinden farklı olarak bize bu dönüklüğü gösterir. Düz filmlerin yanı sıra MR, tomografi gibi yöntemler de tanı ve ayırıcı tanıda kullanılmaktadır.
Omurga Eğriliğinin Tedavisi Nasıl Yapılmalıdır?
Skolyoz tedavisine karar verilebilmesi için Eğriliğin derecesi, hastanın yaşı, skolyozun tipi vb. gibi birçok faktör göz önüne alınmaktadır. Tedaviye erken başlama, sonuçları olumlu yönde etkilediği için, tanının erken konması oldukça önemlidir.
Bu doğrultuda skolyoz tedavisinin tamamen kişiselleştirilmesi gerekmektedir. Örneğin; 8 yaşında olup 30 derece Eğriliği olan çocuğun tedavisiyle 18 yaşında olup 30 derece Eğriliği olan gencin tedavisi farklı olacaktır. Çünkü çocuğun yaşı ne kadar küçükse, Eğriliğin ilerleme potansiyeli o kadar fazladır.
Tedavide amaç estetik olarak düzgün bir omurga ile birlikte dengeli ve ağrısız bir yaşam sürmektir. Genel olarak tedavi; gözlem ve izlem, korse tedavisi, cerrahi olmak üzere 3 ana kategoride incelenir.
- Gözlem ve izlem; 4-6 ay aralıklarla yapılan omurga Eğriliğinin kontrolünü içerir ve ilk tedavi seçeneğidir. 20 dereceden küçük eğriliklerde, iskelet gelişimi tamamlanmaya yakın hastalar için sadece izlem ve belli aralıklarla kontroller yeterli olacaktır. Bu izlem esnasında hasta gündelik yaşantısına egzersizi sokmalı ve genel vücut kondüsyonunu arttırmalıdır.
- Korse tedavisi; amaç eğimin engellenmesidir. Eğrilik derecesi 20-40 derece arasında olan büyümenin devam ettiği kişilerde etkin bir tedavi yöntemidir. Ancak çok küçük çocuklarda korse uygulaması mümkün olamayacağı için genel düzeltme ve gövde alçıları kullanılmaktadır. Korsenin etki edebilmesi için kişinin günde 22-23 saat gibi uzun sürelerde bu tedaviyi uygulaması gerekir. Konjenital ve idiopatik skolyoz arasındaki en büyük, fark korse tedavisinin konjental skolyozlarda etkili olmamasıdır.
- Cerrahi; skolyoz hastalarında eğim 40-45 derece üstündeyse ve özellikle çocuklarda büyüme devam ediyorsa cerrahi tedavi kaçınılmaz olacaktır. Düzeltme ve füzyon (sabitleme) operasyonları uygulanır. Sırta ve bele vida, çubuk gibi implantlar yerleştirilir.
Omurga Eğriliği Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Skolyoz tedavisine sadece bir omurga Eğriliğinin düzeltilmesi şeklinde bakmak, eksik bir bakış açısıdır. Çünkü omurgadaki şekil bozuklukları, Eğriliğin derecesi belli bir seviyeye ulaştığında, (80-100 derece) kaburgalar ve göğüs kafesinde şekil bozukluklarına neden olarak, göğüs hacmini daraltacaktır. Özellikle büyüme çağındaki çocuklarda bu durum, akciğer gelişimini olumsuz etkileyerek solunum yetersizliğine neden olacaktır. Yani skolyoz tedavisi, omurgadaki şekil bozukluğunun düzeltilmesi yanında, gelişebilecek göğüs kafesi deformitelerinin de önüne geçilmesini sağlayacak, bunun sonucu olarak da akciğer fonksiyonlarının korunmasını sağlanmış olacaktır. Bu nedenle özellikle küçük yaştaki çocuklarda erken ameliyat kararı alırken bu durum da göz önünde bulundurulmalıdır.