Category: Tedaviler
Sporcu Rehabilitasyonu
Spor esnasında vücudun tamamının veya bir bölümünün normalden fazla bir kuvvetle karşılaşması sonucu dayanıklılık sınırları aşılabilir. Bu durum spor yaralanmaları denen sakatlıklara neden olur. Spor yaralanmaları sadece profesyonel sporcularda değil, sağlıklı kalmak için spor yapan kişilerde, sahne sanatçılarında ve diğer bazı meslek gruplarında da görülmektedir.
Sporcu rehabilitasyonu sakatlanan kişilerin mümkün olan en kısa süre içinde, yaralanma öncesi performans düzeylerine ulaşmalarını sağlamak amacıyla uygulanan tedavi yöntemlerinin tümünü içeren bilim dalıdır.
Sporcu rehabilitasyonu, oldukça uzun süre alan ve ekip çalışmasını gerektiren bir tedavidir. Bu ekibin içinde hastalığın uzmanı olan doktor ve fizyoterapist tedavi başlangıcında anahtar rol üstlenir. İlave olarak sakatlanma tipine göre değişmekle birlikte branş uzmanları, tıbbi teknisyen, laborant, hemşire, masör / masöz, ortez – protez teknikerleri de bu ekibin içinde görev alabilir. Gerektiği durumlarda kişinin antrenörü de sürece dahil edilmelidir.
Sporcu Rehabilitasyonu Özellikleri Nelerdir?
Normal rehabilitasyonda uygulanan yöntem ve yaklaşımlarla, her zaman hızlı sonuçlar alınamayabilir. Sportif ortamın yarışmacı doğası gereği rehabilitasyonun daha agresif bir şekilde planlanması gerekebilir. Bu nedenle spora özgü fonksiyonel egzersizleri de içeren bireyselleştirilmiş program ile, klasik temelli rehabilitasyon programlarının birleştirilmesi önem arz etmektedir.
Yaralanmış bölgedeki fonksiyon ile kondisyon kayıplarının önlenmesi, azaltılması, sporcu rehabilitasyonu için önemli ilkelerden birisidir. Yapılan müdahaleler ile bireyin yaralanma öncesindeki aktivite seviyelerine dönmeleri sağlanmaya çalışılır.
Her yaralanma her sporcu ve spor dalı için farklı önemde olabilir. Medial epikondilit bir golf sporcusu için önemli iken, futbolcu için çok önem arz etmeyebilir. Bu nedenle her bir yaralanma o kişinin yapmış olduğu iş, spor göz önüne alınarak planlamalıdır. Tedavi protokolleri oluşturulurken, mutlaka bireysel farklılıklar göz önünde bulundurulmalıdır.
Sporcu rehabilitasyonunda yapılacak müdahaleler konuya hakim lider bir hekim kontrolünde olmalıdır
Hayatını bedensel aktivite ile kazanan ( profesyonel sporcu, tiyatrocu, bale ve dans sanatçıları vb. gibi) bir çok hassas meslek grupları bulunmaktadır. Bu kişilerde oluşabilecek herhangi bir fiziksel sakatlık mesleklerinden uzak kalmalarına neden olacak, maddi ve manevi kayıplarla sonuçlanacaktır. Dolayısıyla normal fizik tedavi ve rehabilitasyon hastasından farklı olarak, bu kişilerin en kısa sürede normal çalışma düzenlerine kavuşmaları büyük önem taşıyacaktır.
Sporcu rehabilitasyonunda yaralanmalara müdahale etme süresi de çok önemlidir. Sakatlığa yapılan acil müdahale ile işlev ve fonksiyon kayıplarında azalma gözlenirken, geç kalınması durumlarında ise geri dönme sürelerinde belirgin uzamalar olabilmektedir.
Sporcu Rehabilitasyonunda Neler Amaçlanır?
Sakatlanan sporcu veya profesyonel meslek sahibinin becerilerine tekrar kavuşabilmesi, hem sağlık hem de ekonomik boyutta birincil önemdedir. Tedaviden beklentiler;
- Ağrının giderilmesi ve inflamasyon‘un azaltılması (bu amaçla istirahat, soğuk uygulama, kompresyon, elevasyon ve stabilizasyon yöntemleri uygulanır),
- Kas kuvveti, dayanıklılığın yeniden kazanılması,
- Sakatlığa sonucu meydana gelen hareket kısıtlayıcı faktörlerin ortadan kaldırılması ve eklem hareket açıklığının normale döndürülmesi,
- Kaybedilen kondüsyonel özelliklerin geri kazanılması,
- Kişinin mesleğine özgü olan becerilerinde geri kazanımlar,
- Aerobik kapasite ve dayanıklılığın yeniden sağlanması.
Tüm bunların uygun zamanlarda, uygun tempoda ve doğru programlarla uygulanması ve geliştirilmesi rehabilitasyonun temel unsurlarındandır. Tam anlamıyla sahalara, sahnelere dönüş bu özelliklerin tamamlanması ile mümkün olacaktır.
Spor yaralanmalarının oluşmasında antrenman teknikleri ve sporda kullanılan ekipmanlarda önemli rol oynayabilir. Bu hususlar da dikkate alınmalıdır.
Pelvik Taban Rehabilitasyonu
PELVİK TABAN REHABİLİTASYONU NEDİR?
Pelvik taban kasları, pelvis kemiği (leğen kemiği) içerisinde bulunan idrar kesesine, bağırsaklara, kadınlarda rahime ve erkeklerde prostata destek sağlar. Bu nedenle pelvik taban kaslarında oluşan bir bozukluk bu organların işlevini düzgün yapmasına engel olur. Aynı zamanda bu organlarda oluşan bozukluklar da pelvik taban kaslarında fonksiyon bozukluğuna neden olur.
Pelvik taban rehabilitasyonu, pelvik taban kas fonksiyonunu optimize etmeyi amaçlayan bir tedavi yöntemidir. Rehabilitasyonda hedef kasların dengeli ve koordineli çalışmasını sağlamaktır. Bu alanda uzman terapistler tarafından uygulanan bir yöntemdir.
Kadınlarda hamilelik, doğum, menopoz dönemlerinde pelvik taban kasları etkilenir. Erkeklerde ise prostata ait problemler pelvik taban bozukluklarına neden olur. Ayrıca karın-genital bölge cerrahileri, fazla kilo, kronik öksürüğe neden olan hastalıklar da pelvik taban problemlerine neden olabilir. Bu dönemlerde pelvik taban rehabilitasyonu oluşan bozukluklarda sorunların giderilmesine yardımcı olur.
Pelvik Taban Rehabilitasyonunun Faydaları Nelerdir?
- Pelvik taban kas fonksiyonlarının düzenlenmesini sağlar.
- Pelvik taban bölgesinin dolaşımını arttırır.
- Bel, kalça ve solunum fonksiyonlarının düzenlenmesini sağlar.
- İdrar ve dışkı fonksiyonlarının düzenlenmesini sağlar.
- Cinsel bozuklukların giderilmesinde yardımcı olur.
- Yaşam kalitesini arttırır.
Pelvik Taban Rehabilitasyonunun Uygulama Alanları Nelerdir?
- Sık idrara çıkma: Günde 7 defadan fazla idrara çıkmak normal değildir ve bu durum tedavi gerektirir.
- İnkontinans: İdrar veya dışkı kaçırma anlamına gelir. Öksürme, gülme, hapşırma, egzersiz yapma sırasında idrar veya dışkı kaçırmak normal değildir.
- İdrar/dışkı boşaltma güçlüğü: Boşaltım sürecinde tam rahatlama hissetmemek, doluluk hissetmek boşaltım işleminin tam olmadığı anlamına gelmektedir. Ayrıca boşaltım işlemi sırasında ağrı hissetmek ve uzun süren bir uğraşla boşaltımı sağlamak normal değildir.
- Gece yatak ıslatma: Çocuklarda 5 yaşından sonra gece yatak ıslatmak normal değildir.
- Kabızlık: Haftada 3 defadan az dışkılamak kabızlık göstergesidir. Dışkılama sırasında ağrı hissetmek, tam boşaltım sağlayamamak, aşırı ıkınmak kabızlığın diğer bulgularıdır.
- Kronik pelvik ağrı: Alt karın, bel, kalça ve genital bölgede hissedilen ağrıdır. Bu durum bölgedeki kas-iskelet sistemi bozukluklarından kaynaklanabilir. Endomtriozis, ağrılı mensturasyonda sık karşılaşılan bir durumdur.
- Ağrılı cinsel ilişki/Vajinismus: Cinsel ilişkiye girememe veya cinsel ilişki sırasında ağrı yaşanması durumudur. Gergin pelvik taban kasları bu duruma neden olabilir.
Pelvik Taban Rehabilitasyonu Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
- Hasta Eğitimi
- Pelvik Taban Egzersizleri
- Manuel Terapi
- Biofeedback Uygulamaları
- Elektrik Stimulasyonu
Pelvik Taban Rehabilitasyonu Kimlere Uygulanır?
Pelvik taban rehabilitasyonu pelvik taban sorunu yaşayan tüm hastalarda uygulanabilir. Kadın, erkek ve çocuklarda uygulanan yöntemler birbirinden farklıdır. Kişinin yaşına, cinsiyetine ve klinik durumuna uygun yöntemler belirlenerek tedavi uygulanır. Ayrıca nörolojik hastalar da tedaviden fayda görmektedir.
ROMMER’de Pelvik Taban Rehabilitasyon Uygulaması Nasıl Yapılır?
Merkezimizde pelvik taban rehabilitasyonu uzman hekim tarafından tanısı konmuş hastalara uygulanır. Tedaviye gelen hasta detaylı olarak değerlendirilir ve hastaya özel, bireysel bir tedavi programı oluşturulur. Hastanın ihtiyacına uygun yöntemler belirlenerek tedavi başlatılır. Tedavi programı hastanın ilerleyişine uygun olarak sürekli revize edilir.
Kinesiotape
Hiçbir ilaç içermeyen Uzakdoğu kökenli bir bantlama tekniğidir. K- tape, cildi yukarı kaldırıp, deri ve kasların arasındaki boşluğu arttırmakta ve bölgede oluşan basıncı hafifletmektedir. Ağrı bölgesinde azalan basınç kan dolaşımının artışı ile sonuçlanır ve böylece lenfatik drenaj kolaylaşır.
Dolaşım sisteminde yaratılan bu etki, ağrı bölgesindeki gerginlik ve hassasiyetin giderilmesinin yanında bölgede deri altında var olan ağrı reseptörlerinin uyarılmasını da önler. Böylece ağrısız hareket etme olanağı sağlanmış olur.
Huzursuz Bacak Sendromu
HUZURSUZ BACAK SENDROMU NEDİR?
Huzursuz bacak sendromu (HBS), uzun süreli yani kronik bir hastalıktır. Huzursuz Bacak Sendromu bacaklarda rahatsızlık hissi ile ortaya çıkan, uykuya dalma ve uykuyu sürdürmeye zorlaştıran ve bazen ailevi özelliği de olan bir hastalık grubudur.
HUZURSUZ BACAK SENDROMU NEDENLERİ NELERDİR?
Huzursuz bacak sendromunda ailesinde bu hastalık öyküsü bulunan kişilerin risk grubunda yer aldığı bilinmektedir. Genetik yatkınlığın dışında hastalık bir çok nedene bağlı ortaya çıkabilir ancak bu nedenler kontrol altına alındığında, hastaların önemli ölçüde rahatladığı görülmektedir. Huzursuz bacak sendromuna neden olan başlıca faktörler; B12 vitamin eksikliği, diyabet, böbrek yetmezliği, sigara kullanımı, fibromyalji, stres, kas hastalıkları olarak tanımlanabilir.
HUZURSUZ BACAK SENDROMU BELİRTİLERİ NELERDİR?
Hastalar akşam yatağa yattığında bacaklarında ağrı hissediyor ve bacağını koyacak yer bulamıyordur. Neredeyse yorganı ile kavga halindedir. Hastalar genellikle yakınmalarını tam tarif edememekle birlikte bacaklarda rahatsızlık, yanma, karıncalanma, germe hissi, ağrı ve uyuşmadan şikayet ederler. Akşamüstü ve gece yatarken bacaklar hareketsizken ortaya çıkan bu yakınmaları olan hastalar kalkıp dolaştığında, bacaklarını hareket ettirdiğinde veya masaj yapıldığında rahatladıklarını ifade ederler.
Huzursuz bacak sendomu bazı dönemlerde düzelmeler (remisyon) bazı dönemlerde ise alevlenmeler (relaps) ile seyredebilir. Örneğin gebelik dönemlerinde alevlenmeyi arttırıp semptomların artış göstermesine neden olabilir. Ayrıca aşırı fiziksel aktivite, çok sıcak veya soğuğa maruz kalma, uykusuz kalma, bazı ilaçlar, alkol, kafein hastalıkta alevlenmelere yol açabilir.
HUZURSUZ BACAK SENDROMU OLAN KİŞİYE NELER ÖNERİLİR?
Öncelikle hastanın yatak odasının sıcaklığı normal olmalıdır. Ayrıca hastanın rahat pijamalar kullanılması, aynı saatte uyuyup aynı saate uyanma, gündüz mümkün olduğunca uyumama, düzenli bir uyku uyanıklık döngüsünün oluşturulması gerekir. Hastalığın şikayetlerini şiddetlendirdiği bilinen alerji giderici ve beyinde dopamin düşürücü ilaçlardan uzak durulmalıdır. Günlük en az 45 dakika egzersiz yapılmalı, en az 1,5-2 lt bardak su içilmelidir. Fazla sıcak havalar sendromun belirtilerini tetikleyebilir.
HUZURSUZ BACAK SENDROMU TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?
Huzursuz bacak sendromunun tedavisinde birçok ilaç kullanılmakla birlikte ilk olarak eşlik edebilen hastalıkların ve metabolik bozuklukların saptanması ve tedavisi gerekmektedir. Hastaların çoğunda kolaylaştırıcı nedenler tedavi edilse de (anemi, vitamin eksikliği vb.) yakınmalar devam edebilmektedir. Hafif şiddette yakınmalar masaj, sıcak-soğuk uygulama, egzersiz, tetikleyen ilaçlardan ve kafeinden uzak durma ile gerileyebilir.
Huzursuz bacak sendromunun orta ve şiddetli düzeyde seyrettiği hastalarda ise ilaç tedavisi başlanır. Yakından takip edilen bu hastalarda doz ayarlaması yapılarak hastalığın aktivitesi baskılanır. İlaç tedavisi ile hastaların çoğunda oldukça yüz güldürücü sonuçlara ulaşılması mümkündür.