Rehabilitasyon Hizmetlerinde 30 Yıllık Deneyim

Category: Ergoterapi Uygulamaları

18 May 2020 by rommer 0 Comments

Kas Hastalıklarında Ergoterapi

KAS HASTALIKLARINDA ERGOTERAPİ

Kas Hastalıkları nedir?

Kas hastalıkları vücudun hareket etmesine yardımcı olan kasların kendine ait rahatsızlıklarıdır. Kas dokularının aralarında olan kas hücrelerinin yapı taşlarını veya işleyişini bozmakta ve faaliyetlerini de büyük oranda etkilemektedir. Bebeklikten çocukluk evresine, ergenlik, erişkinlik ve yaşlılığa kadar hayatın her evresinde her yaşta bireyde görülebilen yaygın bir hastalık türüdür. 

Kas Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?

Oldukça yaygın görülen ve bireyi normal aktivitelerini yapmaktan alıkoyan kas hastalıklarının belirtileri şunlardır:

  • Kalça ve çevresinde bulunan kaslar ortaya çıkacağından yürüme bozuklukları
  • Kalkma ve yürümede zorluk çekme
  • Küçük yaşlarda kas hastalığı ortaya çıkan çocuklar yürürken veya merdiven çıkarken sürekli kucağa alınmak ister
  • Ergenlik döneminde yaşıtlarından geri kalma, yürümede değişme ve hareketlerinde farklılıklar görülür
  • Omur ve çevresindeki kaslar tutulma yapacağından kolları kaldırmada, uzatmada ve hareket ettirmede güçlük yaşanır
  • El ve ayaklar etkilenirse, yürürken takılma ve düşme (buna bağlı ayakkabıların çabuk eskimesi), el ile ince işleri yapamayacak durum gözlenir
  • Nadir de olsa göz kapakları giderek aşağıya düşer, göz harekeleri kısıtlanabilir
  • Yutma veya solunum kaslarında tutulma yaşanır
  • Sık düşme, çabuk yorulma
  • Kasları tutan hastalıklar 

Kas Hastalıkları Kimlerde Görülür?

Kaslardaki anormallik sonucu, hafif belirtiler veren tipleri yanı sıra, şiddeti yüksek bir özre yol açan ve yaşam süresini azaltabilen çeşitleri de vardır:

  • Musküler Distrofiler (Duchenne, Becker, FasioSkapuloHumeral, Limb-Girdle, Distal, Emery-Dreifuss)
  • Konjenital Musküler Distrofiler
  • Miyopatiler
  • Miyotoniler
  • Dermatomiyozit-Polimiyozit

Kas Hastalıklarında Ergoterapinin Amaçları Nelerdir?

Kas hastalıklarında rehabilitasyon yaklaşımlarının amacı, çocuğun ve ailesinin yaşam kalitesini yükselterek aktivitelere bağımsız bir şekilde katılımını sağlamaktır. Buna yönelik olarak yapılan uygulamaların amacı şöyledir:

  • Kas kuvvetinin korunmasını sağlamak veya kuvvet kaybını geciktirmek
  • Hastalığın farklı dönemlerinde eklemi desteklemek, korumak, fonksiyonu artırmak amacıyla uygun araç, gereç ve cihazlardan yararlanmak
  • Yorgunlukla baş etme yöntemlerini öğretmek
  • Eklem ve enerji koruma yöntemlerini öğretmek
  • Fonksiyonel kapasiteyi artırarak günlük yaşam aktivitelerindeki bağımsızlığı sağlamak
  • Ev rehabilitasyonu ile bireyin daha emniyetli ve daha az enerji sarf edeceği yaşam alanı sağlanır

Koruyucu rehabi̇li̇tasyon yaklaşımlarıyla varolan fonksi̇yonel kapasi̇te daha uzun süre korunmaya çalışılır.

18 May 2020 by rommer 0 Comments

Yutma Bozuklukları ve Rehabilitasyonu

Yutma rehabilitasyonu; kas iskelet gibi fiziksel problemlerin yanında duyusal algısal ve davranışsal problemleri de ele alan oral-motor kasların güç koordinasyon farkındalık ve hareketliliğini  geliştiren bir tedavi  dalıdır. Bağımsız yemek yeme, emme, yutma, çiğneme gibi oral-motor becerilerin gelişimi için; yüz ve ağız masajları, dil, çene, dudak egzersizleri, oral motor egzersizleri ve aktiviteleri, ağız içi duyusal uygulamaları kullanılır.

İnsanın en temel gereksinimlerinden biri yutma fonksiyonu ile gerçekleşen beslenmedir. İnsan gelişiminin tüm alanlarında olduğu gibi; yutma fonksiyonunda gelişim basamakları vardır. Çocukların oral-motor ve yutma becerileri yaşamın ilk iki yılı boyunca sıvıların emilmesi ve yumuşak yiyeceklerin kaşıktan alınmasından oluşurken daha sonraları oral hareketlerin artması ve değişik yiyecek kıvamların tüketilmesi ile çiğneme becerisi gelişir. Oral motor hareketler yüz, ağız ve boğazda bulunan birçok kasın koordinasyonlu çalışması ile yutma ve konuşma fonksiyonlarını mümkün kılar. Oral motor gelişim basamaklarından olan çiğneme en son gelişen yutma becerisi basamağıdır. Konuşmayı ve ağız fonksiyonlarını şekillendirmek için ağız kaslarına oromotor egzersiz ve aktiviteleri uygulanır.

Oral motor problemlerin bir kısmı da motor planlama ile ilişkilidir. Motor planlama hem kaba motor hareketlerin hem de ince motor hareketlerin ve oral motor hareketlerin planlamasını içerir. Çocuğun ağız farkındalığı gelişmedikçe motor planlaması de iyi gelişmez.

Beslenme ve yutma bozuklukları duyusal fonksiyonların bozulması nedeniyle çocuğun yemeği reddetmesi, direnç göstermesi, ağızdan alınan gıda miktarının azalması , yaşla uyumlu yutma ve beslenme becerilerinin gelişmemiş olması gibi çeşitli biçimlerde ve düzeylerde meydana gelir

Yutma problemlerinin gözlemlendiği hastalıklar:

  • Ağız ve akciğer suctioning, intübasyon ve nazal gastrit gibi erken dönem deneyimleri. Doğumda medikal problemi olan yeni doğanlar orofarangiyel alanda tahribat yaratan prosedürlere maruz kalırlar
  • Uzun süre ağızdan beslenmeme; Oral uyarı ağız içinde ve çevresindeki duyusal sürecin gelişmesi için çok önemli bir gelişimsel periyottur. Oral deneyimin kaybı duyusal defansta en kolay baş edilebilir tip olabilir.
  • Duyu yollarını direkt etkileyen nörolojik bozukluk ; Nörolojik immatürinfantlar, serebralpalsi, otizm, down sendromu
  • Gelişim geriliği
  • Hemipleji
  • Yarık damak ve dudak

En sık karşılaşılan oral motor problemler;

  • Dil lateralizasyon yokluğu
  • Salya kontrolünde azalma
  • Artmış öğürme refleksi
  • Oral motor koordinasyon eksikliği
  • Yutma işlevinin fonksiyonel motor bozukluğu
  • Sıvı ve katı besinleri lokma haline getirmede güçlükler
  • Emme çiğneme ve dil hareketlerindeki anormal refleksler
  • Zayıf emme
  • Sürekli dil itme
  • Hiperaktif öğürme refleksi
  • Tam olmayan dudak kapanması
  • Öğürme öksürük ve tıkanma
  • Aspirasyon
  • Oral geçiş süresinde uzama

Oral-motor problemler subjektif ve objektif değerlendirme yöntemleri ile elde edilen bulgular doğrultusunda kişiye özel rehabilitasyon programları ile tedavi edilir. Bağımsız yemek yeme emme yutma çiğneme gibi oromotor becerilerin gelişimi için; yüz ve ağız masajları, dil, çene, dudak egzersizleri, oral motor egzersizleri ve aktiviteleri, ağız içi duyusal uygulamaları kullanılır. Oral motor rehabilitasyonda; mobilizasyon teknikleri, manevralar  elektirik stimülasyonun yanında postüral kopmansasyonlarda kullanılır.

18 May 2020 by rommer 0 Comments

Kognitif (Bilişsel) Terapi

BİLİŞSEL (KOGNİTİF) TERAPİ

Description: Bazı felçli bireyler planlama becerilerindeki sorunlar nedeniyle, fiziksel olarak yeterli olsalar dahi aktiviteyi nasıl yapacaklarını bilemezler. Bu nedenle felçli bireylerde kognitif terapinin önemi oldukça fazladır.

 

Bilişsel Terapi Nedir?

Kognitif (Bilişsel) fonksiyonlar farkına varma, algılama, mantıksal düşünme, lisan, hafıza ve muhakeme kurmayı içeren bilme yeteneği olarak tanımlanabilir. 

Bunlar,

  • Dikkat (sürekli, seçici, kaydırma), 
  • Algılama (görsel, uzaysal, işitsel, taktil), 
  • Oryantasyon , 
  • Hafıza (kısa dönem, uzun dönem, topoğrafik-yer hafıza), 
  • Yönetimsel fonksiyonlar (problem çözme ve hızlı karar verme,) 
  • Öğrenme ve bilgiyi kullanma, 
  • Karmaşık becerilerin kazanılması planlama, 
  • Organizasyon soyut düşünme, 
  • Matematiksel yeteneklerdir.

Kognitif fonksiyonlar günlük yaşamda anlamlı aktiviteleri yerine getirmemiz için bize izin veren mental süreçtir. Günlük işlerimizin çoğunu alışkanlık halinde rutin olarak yerine getiririz. Kognitif fonksiyonlar rutin ve rutin olmayan değişik aktiviteleri içerir. Rutin işlemler, çok az dikkat gerektiren otomatik yapılan işlemlerdir. Rutin olmayan işlemler ise; yeni işleme odaklanmak için dikkat kontrol mekanizmasına ihtiyaç duyulan işlemlerdir. Rutin olmayan işlemler yerleşene kadar pratik olarak uygulamayı gerektirir. Yeni durumlar, amacı yerine getirebilmek için planlama ve problem çözmeyi gerektirir.

Kognitif süreç bilgisi aktivite performans analizi, aktivite limitasyonları ve katılım kısıtlılıklarının tespitinde önemlidir. Kognitif fonksiyon bozukluklarında, alışkanlıklar, rutinler ve kişilerin rolleri etkilenir.

Bilişsel Terapide Ergoterapistin Rolü Nedir?

Ergoterapistler bilişsel problemlerin günlük aktiviteleri, sosyal etkileşmeleri ve rutinleri nasıl etkilediğini belirleme konusunda uzmandır. Ergoterapistin görevleri,

  • Özbakım faaliyetlerinde güvenlik, bağımsızlık ve performans yeteneğinin değerlendirilmesi
  • Dengenin korunması
  • Aile ve bakım verenin eğitilmesi
  • Akut bakım takibi
  • Dikkat, problem çözme ve algıda açıkları ele almak ve dürtüsel davranışları yönetmek için müdahale
  • Yemek yeme, banyo yapma, giyinme,bakım gibi temel günlük faaliyetlerin düzenlenmesidir.

 

Bilişsel Terapisinden Kimler Faydalanabilir?

  • Serebrovasküler olay
  • Cerebral Palsy
  • Travmatik beyin yaralanması
  • Beyin tümörü olanlar
  • Beyin enfeksiyonu geçirenler
  • Alzheimer
  • Demans
  • Parkinson
  • Down Sendromu
  • Otizm Spektrum Bozukluğu
  • Gelişimsel bozukluklar

Nörolojik problemi olan kişilerde kognitif bozukluklar sıklıkla fonksiyonel problemlere neden olur. Aktivite performansında azalma, objelerin tanınmasında problem veya olayların sıralanmasında bozuklukla kendini gösterebilir. Kendi aile bireylerini tanımayan, hafızada zorluk yaşayan, kendisine sorulan soruları cevaplamayan, dikkat problemi yaşayan bireylerle karşılaşılır. Bundan dolayı Ergoterapi uygulama çerçevesi sadece kişinin vücut yapı ve fonksiyonlarına göre değil, çevre ve aktivitenin özellikleri veya kişinin rolüne göre kognitif performans becerilerini ve aktivite için gerekli gereksinimleri de saptar.

 

Bilişsel Terapide Fonksiyonlar Nasıl Değerlendirilir?

Problemin saptanmasını ve bu problemin kişinin yaşamındaki etkisini anlamak için ilk olarak görüşme ve gözlem değerlendirme yöntemlerine başvurulur. Daha sonra standardize tarama ve değerlendirme testleri uygulanarak kognitif bozukluğun etkisini daha doğru saptamak amacıyla kullanılır.

 

Bilişsel Terapide Fonksiyonların Tedavisi Nasıl Planlanmalıdır?

  • Süreç eğitimi: Kognitif fonksiyonlar bileşenin altında yatan bütün fonksiyonlara odaklanarak
  • Strateji eğitimi: Telafi edici yaklaşımlara odaklanarak
  • Fonksiyonel aktivite eğitimi: Günlük yaşam aktivitelerine ve kognitif fonksiyonları eğitmeye yönelik
  • Eğitim: İçgörü geliştirmeye odaklanarak bu 4 aşamada kognitif rehabilitasyon gerçekleştirilir.

ERGOTERAPİSTLER bireye özgü bu yaklaşımlarıyla kişinin daha bağımsız ve katılımı kısıtlanmamış şekilde topluma dahil olmalarını sağlar.

Ergoterapistler bilişsel bozuklukları olan yetişkinler için hayati bir rol üstlenir.Yeni beyin yollarını kolaylaştırmaya yardımcı olur ve aktiviteleri uyarlayarak ve yeniden eğiterek işlevsel becerileri geliştirir.Kişilerin bakım, iş, eğlence ve topluluk faaliyetlerine daha kapsamlı olarak katılmalarını sağlamak, bakıcılar ve toplumsal kaynaklar üzerindeki yükü azaltırken, yaşam kalitelerini artırır.