Rehabilitasyon Hizmetlerinde 30 Yıllık Deneyim
18 May 2020 by rommer 0 Comments

Kinesiotape

Hiçbir ilaç içermeyen Uzakdoğu kökenli bir bantlama tekniğidir. K- tape, cildi yukarı kaldırıp, deri ve kasların arasındaki boşluğu arttırmakta ve bölgede oluşan basıncı hafifletmektedir. Ağrı bölgesinde azalan basınç kan dolaşımının artışı ile sonuçlanır ve böylece lenfatik drenaj kolaylaşır.

Dolaşım sisteminde yaratılan bu etki, ağrı bölgesindeki gerginlik ve hassasiyetin giderilmesinin yanında bölgede deri altında var olan ağrı reseptörlerinin uyarılmasını da önler. Böylece ağrısız hareket etme olanağı sağlanmış olur.

18 May 2020 by rommer 0 Comments

Huzursuz Bacak Sendromu

HUZURSUZ BACAK SENDROMU NEDİR?

Huzursuz bacak sendromu (HBS), uzun süreli yani kronik bir hastalıktır. Huzursuz Bacak Sendromu bacaklarda rahatsızlık hissi ile ortaya çıkan, uykuya dalma ve uykuyu sürdürmeye zorlaştıran ve bazen ailevi özelliği de olan bir hastalık grubudur. 

HUZURSUZ BACAK SENDROMU NEDENLERİ NELERDİR?

Huzursuz bacak sendromunda ailesinde bu hastalık öyküsü bulunan kişilerin risk grubunda yer aldığı bilinmektedir. Genetik yatkınlığın dışında hastalık bir çok nedene bağlı ortaya çıkabilir ancak bu nedenler kontrol altına alındığında, hastaların önemli ölçüde rahatladığı görülmektedir. Huzursuz bacak sendromuna neden olan başlıca faktörler; B12 vitamin eksikliği, diyabet, böbrek yetmezliği, sigara kullanımı, fibromyalji, stres, kas hastalıkları olarak tanımlanabilir.

HUZURSUZ BACAK SENDROMU BELİRTİLERİ NELERDİR?

Hastalar akşam yatağa yattığında bacaklarında ağrı hissediyor ve bacağını koyacak yer bulamıyordur. Neredeyse yorganı ile kavga halindedir. Hastalar genellikle yakınmalarını tam tarif edememekle birlikte bacaklarda rahatsızlık, yanma, karıncalanma, germe hissi, ağrı ve uyuşmadan şikayet ederler. Akşamüstü ve gece yatarken bacaklar hareketsizken ortaya çıkan bu yakınmaları olan hastalar kalkıp dolaştığında, bacaklarını hareket ettirdiğinde veya masaj yapıldığında rahatladıklarını ifade ederler.

Huzursuz bacak sendomu bazı dönemlerde düzelmeler (remisyon) bazı dönemlerde ise alevlenmeler  (relaps) ile seyredebilir. Örneğin gebelik dönemlerinde alevlenmeyi arttırıp semptomların artış göstermesine neden olabilir. Ayrıca aşırı fiziksel aktivite, çok sıcak veya soğuğa maruz kalma, uykusuz kalma, bazı ilaçlar, alkol, kafein hastalıkta alevlenmelere yol açabilir.

HUZURSUZ BACAK SENDROMU OLAN KİŞİYE NELER ÖNERİLİR?

Öncelikle hastanın yatak odasının sıcaklığı normal olmalıdır. Ayrıca hastanın rahat pijamalar kullanılması, aynı saatte uyuyup aynı saate uyanma, gündüz mümkün olduğunca uyumama, düzenli bir uyku uyanıklık döngüsünün oluşturulması gerekir. Hastalığın şikayetlerini şiddetlendirdiği bilinen alerji giderici ve beyinde dopamin düşürücü ilaçlardan uzak durulmalıdır. Günlük en az 45 dakika egzersiz yapılmalı, en az 1,5-2 lt bardak su içilmelidir. Fazla sıcak havalar sendromun belirtilerini tetikleyebilir.

HUZURSUZ BACAK SENDROMU TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?

Huzursuz bacak sendromunun tedavisinde birçok ilaç kullanılmakla birlikte ilk olarak eşlik edebilen hastalıkların ve metabolik bozuklukların saptanması ve tedavisi gerekmektedir. Hastaların çoğunda kolaylaştırıcı nedenler tedavi edilse de (anemi, vitamin eksikliği vb.) yakınmalar devam edebilmektedir. Hafif şiddette yakınmalar masaj, sıcak-soğuk uygulama, egzersiz, tetikleyen ilaçlardan ve kafeinden uzak durma ile gerileyebilir. 

Huzursuz bacak sendromunun orta ve şiddetli düzeyde seyrettiği hastalarda ise ilaç tedavisi başlanır. Yakından takip edilen bu hastalarda doz ayarlaması yapılarak hastalığın aktivitesi baskılanır. İlaç tedavisi ile hastaların çoğunda oldukça yüz güldürücü sonuçlara ulaşılması mümkündür.

18 May 2020 by rommer 0 Comments

FTR’de ESWT Kullanımı

EKSTRACORPORAL ŞOK DALGA (ESWT) TERAPİSİ

ESWT (Ekstracorporal şok dalga terapisi) nedir?

Ekstrakorporeal şok dalga tedavisi (Extracorporeal shock wave therapy-ESWT), yüksek şiddetli basınç dalgalarının vücuda uygulanmasına yönelik bir tedavi yöntemidir. Ekstrakorporeal şok dalgaları, akustik basınç dalgalarıdır ve özel bir cihaz ile uygulanır. ESWT cihazının içerisinde ses dalgaları oluşur. Oluşan bu ses dalgaları ultrason dalgalarının yaklaşık 10 katı gücündedir.

 

 

 

 

 

Eswt hangi hastalıklarda uygulanır ?

YUMUŞAK DOKU UYGULAMALARI

  • Topuk Dikeni
  • Lateral Epikondilit (tenisçi dirseği) ve Medial Epikondilit (golfçü dirseği)
  • Omuzun kalsifik tendiniti 
  • Plantar fasciit 
  • İmpingement sendromu 
  • Konnektif doku yaralanmaları
  • Kas ağrısı ve yaralanmaları

SERT DOKU UYGULAMALARI

  • Uzun süreli kaynamayan kırıklar ve kaynama gecikmeleri
  • Gevşemiş sementsiz protezlerin fikse edilmesi
  • Stres kırıkları

ESWT nasıl etki eder?

ESWT uygulandığı bölgede kanlanmayı arttırarak, vücudun kendi iyileştirici mekanizmalarının devreye girmesini sağlayarak etki eder. Kas spazmını çözerek, vücudun kolajen yapımını uyarır ve hasarlı dokuların rejenasyonunu arttırarak, iyileşmeyi hızlandırır.

 

ESWT tedavisinin avantajları nelerdir?

ESWT girişimsel olmayan bir tedavi yöntemidir. Anestezi ve hazırlık gerektirmez. İlk uygulamada bir miktar ağrı hissedilmekle birlikte tedavideki ilerleme ile birlikte bu ağrıya tolerans gelişir. Ciltte oluşan hafif kızarıklık ve şişlik dışında önemli bir yan etkisi yoktur. Tedavi sonrasında istirahat gerektirmez. 

ESWT nasıl uygulanır?
ESWT tedavisinde uygulama süresi ortalama 5-10 dakikadır. 3 ila 5 gün ara verilerek uygulama yapılır. Tedavi  3 ya da 5 seans olarak uygulanmaktadır. İlk uygulama sonrasında bir miktar ağrı hissedilebilir ancak bu ağrı geçicidir. Birçok hasta ilk tedaviden sonra bile tedavinin faydasını hissedebilmektedir. Düzenli tedavi uygulaması sonucunda hastanın ağrısında ve diğer yakınmalarında önemli oranda düzelme sağlanır.

ESWT ile tedavi sonrası, hastalık tekrar eder mi?

ESWT tedavisinin en önemli avantajlarından biri de etkisinin uzun süreli olmasıdır. Yapılan klinik çalışmalarda tedaviden sonraki 1-2 yıllık sürelerde hastalığın tekrarlanmadığı gözlenmiştir. Etki mekanizması olarak vücudun kendi iyileştirici mekanizmalarını kullandığı için nüks etme oranı oldukça düşüktür. Tedavi başarısındaki en önemli hususlardan biri de tedaviye erken başlanmasıdır.

ESWT uygulamasının yan etkisi var mıdır?

ESWT’nin kas-iskelet sistemine yönelik herhangi bir yan etkisi gösterilmemiştir. Bunun yanı sıra uygulama sonrası hafif-orta derecede ağrı, kızarma, morarma veya sızlama gibi kısa süreli etkileri olabilmektedir. Ancak bu etkiler geçicidir.

18 May 2020 by rommer 0 Comments

Yürüme ve Denge Bozukluğu Rehabilitasyonu

Yürüme ve denge sinir sisteminin belli bölgelerinin birlikte ve senkronize şekilde çalışmasıyla gerçekleşen bir fonksiyondur. Günlük hayatta en sık kullandığımız işlevlerden birisidir ve birçok sistemin birbiriyle dengeli biçimde çalışmasıyla oluşur. Bu yüzden yürüme ve denge bireylerin bağımsızlığını, fonksiyonelliğini etkileyen bir durumdur.

Yürüme ve denge bozuklukları ise birçok nedene bağlı olarak oluşabilir. Bunlar; doğumsal bazı hastalıklar, geçirilen nörolojik bir hastalık, bazı sinir sistemi hastalıkları, kas hastalıkları, Parkinson, Multiple Skleroz (MS), kalça ve diz protez ameliyatları, alt ekstremite kırıkları, ayaktaki sinir hasarı, tendon problemleri, inme ve ilerleyen yaş örnek olarak gösterilebilecek nedenlerden bazılarıdır.

Yürüme ve denge bozukluğuna sahip bireyler, ilerleyen zamanda birçok problem ile karşılaşabilirler. Düşme bu konuda en sık karşılaşılan problemlerin başında gelir. Yürüme ve denge bozukluğu olan kişilerde fizik tedavi ve rehabilitasyonun amacı düşme korkusunun ortadan kaldırılması ve düşme riskinin en aza indirilmesidir.

Yürüme ve denge bireylerin günlük yaşamını doğrudan etkilediği için tedavisi de ihmal edilmemesi gereken bir problemdir. Denge ve yürüme problemi olan bireyin tedavisinin amacı; kaybolmuş veya hasara uğramış fonksiyonların tekrar kazandırılarak kişinin bağımsız ve güzel dengeye sahip olarak yaşamını sürdürmesinin sağlamaktır.

Günlük yaşam aktivitelerimizde ve çevremizle olan ilişkilerimizde vücudumuzu etkili bir biçimde kullanmamız için beynimiz çevreden gelen duyuları organize eder. Denge bozukluğu olan kişilerde bu organizasyon tam olarak yapılamaz ve bu da kişinin denge koordinasyonunu yakından etkiler. İşte bu sırada devreye Duyu Bütünleme Terapisi girer. Bu terapinin amacı duyuları doğru algılamayı ve algılanan bu duyunun merkezi sinir sistemine doğru biçimde iletilerek uygun motor cevabın ortaya çıkmasını sağlamaktır.

Yürüme ve denge bozukluğu olan kişilere doğru yürümeyi öğretmek ve denge koordinasyonunun arttırılmasını sağlamak amacıyla Fizik Tedavi ve Rehabilitasyonun yanı sıra Robotik Rehabilitasyon ve Bilgisayarlı Denge Sistemlerinden de faydalanılmakta ve bu uygulamalar tedavinin başarı oranını arttırmaktadır.