Rehabilitasyon Hizmetlerinde 30 Yıllık Deneyim
18 May 2020 by rommer 0 Comments

Duyu Bütünleme Terapisi

DUYU BÜTÜNLEME NEDİR?

Duyu bütünleme, vücudumuzdan ve çevreden alınan duyu bilgisinin alınıp, anlamlandırılıp buna uygun davranışın oluşturulmasıdır.

Duyu bütünleme teorisi; çevremizle olan etkileşimimizde vücudumuzu etkili bir şekilde kullanabilmemizi sağlamak için, vücudumuz ve çevremizden gelen duyuları yöneten nörolojik bir süreçtir. Beyin bu işlemi günlük yaşam aktivitelerinde kullanır.

Duyu bütünleme bir başka deyişle; duyu deneyimlerimize verilen anlamlı ve amaca yönelik cevaplar oluşturmak için; vücuttan ve çevreden alınan duyu bilgisinin anlamlandırılmasıdır.

Öğrenmenin gerçekleşebilmesi için anlamlı aktivite ile beyni geliştirerek duyusal motor gelişimi sağlamaktır. Duyusal motor gelişim için bireyin çevre ile iletişim halinde olması gereklidir. Doğru iletişim beyin gelişimini şekillendirdiği ve sinir sisteminin değişme kapasitesini (plastisite) sağladığı için duyu bütünleme tedavisinde anlamlı duyu-motor aktivite önemlidir.

Duyu Bütünleme Terapisinin Prensipleri Nelerdir?

Duyu bütünleme teorisine göre; öğrenme beynin bir fonksiyonudur ve öğrenme güçlükleri sinir sistemi fonksiyonlarında sapmayı gösterir. Öğrenme güçlüğü olan bireylerin motor ve duyusal problemleri vardır; duyu bilgilerinin algılanması ve bütünleştirilmesinde zorluk çekerler. Duyusal uyaranları bütünleştirememe davranışsal ve öğrenme problemlerine neden olur. Bu durum “Duyu Bütünleme Bozukluğu” olarak tanımlanır.

Duyu Bütünleme Yaklaşımı; öğrenme güçlüğüne olan diğer yaklaşımlardan farklı olarak standart beceri çalıştırmaz. Beynin anlama, algılama ve motor planlama kapasitesini arttırma yolunu hedefler.

Duyu Bütünleme Bozukluğu Kimlerde Görülür?

  • Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu
  • Öğrenme güçlüğü olan çocuklar
  • Otizm (yaygın gelişimsel bozukluklar)
  • Serebral Palsi
  • Gelişim gecikmesi (ince motor bozukluk, kaba motor bozukluk, görsel motor bozukluklar, koordinasyon bozuklukları)
  • İşitme dil konuşma bozuklukları
  • Erken doğumdan kaynaklı gelişim gecikmesi
  • Genetik bozukluklar, kromozomal bozukluklar

Yaygın Görülen Duyu Bütünleme Bozuklukları Nelerdir?

  • Yavaş cevap verme
  • Dikkat süresinde azalma
  • Uygun ton ve hızda konuşamama
  • Sürekli yorgunluk
  • Gürültülü ortamlarda konsantre olamama, kulak kapama
  • Yanlış sese konsantre olup hedefi şaşırma
  • Hafıza güçlükleri
  • Sese tepki vermeme, sesin yönünü bulamama
  • Yiyecek seçme, yiyeceği koklama
  • Diş fırçalamama, saç ve tırnak kestirmeme
  • Düşme korkusu
  • Parmak ucu yürüme
  • Sakarlık
  • Sürekli hareket isteği

Duyu Bütünleme Bozuklukları Nasıl Tedavi Edilir?

Terapi öncesi duyu bütünleme problemleri; duyusal sistemler göz önünde bulunarak duyu işlemleme problemleri ve bu problemlerin günlük yaşam aktivitelerine etkileri değerlendirilir.

Terapide ilk olarak çocuğun içsel motivasyonun dengede olması, aktif katılması ve uyaranları tolere edebilir halde olması gerekir. Çocuğun aktif katılması her zaman öğrenmeyi kolaylaştırır. İletişim ve oyun süresince öğrendiği bilgileri günlük yaşam aktivitelerine kolay adapte eder.

Duyusal uyaranlar her zaman çocuğun bireysel ihtiyaçlarına göre duyusal stratejiler kullanılarak planlanır ve uygun duyusal diyet seçilir. Her çocuk birbirinden farklı olduğu gibi farklı duyusal özellikler gösterir. Bu yüzden farklı müdahale planları içerir.

Tedavinin evde de etkin bir şekilde sürdürülmesi için aileye eğitim verilir ve yine çocuğun duyusal özelliklerine göre ev, okul ve oyun ortamı düzenlemesi yapılır.

18 May 2020 by rommer 0 Comments

Down Sendromlu Bireylerde Ergoterapi

DOWN SENDROMLU BİREYLERDE ERGOTERAPİ

Ergoterapi anlamlı ve amaçlı aktiviteler yolu ile kişinin sahip olduğu fiziksel, bilişsel, duyusal, psikolojik, sosyal beceri ve yeteneklerini geliştirerek; günlük yaşam aktivitelerine katılımı ve bağımsızlık düzeyini arttırmayı, sağlık ve refahı geliştirmeyi amaçlayan kişi merkezli bir sağlık mesleğidir. Down sendromlu bireylerde; yavaş öğrenme, problem çözme ve karar vermede zorluk, salya akıntısı, konuşmada güçlük, motor gelişimde gecikme,sık sık düşme ve çarpma, düşük kas tonusu ve eklemlerdeki gevşekliğe bağlı olarak ince ve kaba motor gelişimde gecikme gibi problemler yaşanmaktadır. Ergoterapistler bu problemlerin tedavisinde; duyu bütünleme, vestibüler stimülasyon, oral-motor terapi, bilişsel terapi, günlük yaşam aktiviteleri eğitimi ve aktivite odaklı nörogelişimsel tedavi yöntemlerini kullanır.

Down sendromlu bireylerin rehabilitasyon sürecinde ergoterapistler neler yapar?

Objeleri yere düşürme, nesneleri ağzına alma, vücut pozisyonunu ayarlamada zorluk, sık sık düşme, saç taratmama vb gibi duyusal bütünleme problemleri olan down sendromlu bireylerde duyu bütünleme tedavisi ile doğru adaptif cevap vermesi sağlanır. Down sendromlu bireylerin duyu bütünleme ile; vücuduna ve çevresine olan farkındalığı artar.

Duyu bütünleme ile görsel algısal beceriler, vücut farkındalığı ve görsel motor koordinasyon eğitimi sağlanarak; bilişsel rehabilitasyonun temelleri atılır. Dikkat, hafıza, problem çözme, oryantasyon gibi bilişsel becerilerde gelişme sağlanarak akademik beceriler de desteklenir. Down sendromlu bireylerin kognitif rehabilitasyon ile öğrenmeleri kolaylaşır.

İşitsel-görsel stimülasyon, eklem-ligamentlerdeki gevşeklik ve düşük kas tonusuna yönelik nörogelişimsel müdahale yöntemlerini içeren aktivitelerle erken çocukluk döneminde; oturma, ayakta durma, yürüme gibi bağımsız motor becerileri gerçekleştirmesini sağlar. Down sendromlu bireyler ergoterapi ile; kontrollü motor davranışlar sergiler.

Kol, bilek ve eldeki kuvvet ve koordinasyonu kişi için anlamlı aktivitelerle geliştirerek; ince motor becerilerindeki ve günlük yaşam aktivitelerindeki bağımsızlık seviyesini arttırır. Kalem tutma, kaşık tutma gibi ince becerileri gelişen bireylerin yaşam kalitesindeki artış iç motivasyonu arttırır.

Down sendromlu bireyler günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız olabilirler.

Down sendromlu çocuklar; zayıf dil, dudak ve yanak kaslarından dolayı beslenme, salya kontrolü ve konuşmada problem yaşarlar. Ergoterapistler; oral motor tedavi, pozisyonlama yöntemleri ve beslenme teknikleri ile müdahalede bulunurlar.

 Vestibüler stimülasyon teknikleri ile erken motor davranışın açığa çıkması sağlanır. Denge reaksiyonları, hareket kalitesi arttırılır, yerçekimi emniyetsizliğinin önüne geçilir. Down sendromlu bireyler korkmadan merdiven çıkabilir ve sallanabilirler.

Sözlü ve sözsüz iletimi başlatma, devam ettirme ve sonlandırma, anlamlı amaçlı iletişim kurabilme gibi sosyal becerilerin gelişimi için nörogelişimsel ve davranışsal yöntemler kullanılır. Down sendromlu bireyler sizi anlar, kendini ifade edebilir.

18 May 2020 by rommer 0 Comments

Az Gören Rehabilitasyonu

AZ GÖREN REHABİLİTASYONU

Ergoterapi’de Az Gören Nedir?

Görme gücünün (görme keskinliği veya görme alanı) gözlük, kontakt lens gibi bilinen yöntemlerle, ilaç tedavisi ya da ameliyatla fonksiyonel görme ya da yeterli düzeye ulaştırılamadığı durumlara; kısıtlamanın derecesine göre körlük veya az görme denir.

Görme fonksiyonu diğer tüm duyular gibi bireyin fiziksel ve sosyal çevresi ile bağ kurma ve duyu girdisi sağlamada oldukça önemlidir. Az gören bireyler, fonksiyonel görmedeki yetersizliğe bağlı olarak etraflarındaki cisimleri görme ve algılamada sorun yaşarlar. Bu nedenle çevreden yetersiz bilgi alırlar. Gelişim sırasında zayıf görsel bilgiler, bireyin hafızasında depolanır.

Az gören bireylerin iyi bir görsel hafıza deposu olsa da yetersiz bilgiden dolayı onu kullanabilme becerileri de kısıtlı kalır. Işık, renk, kontrast ve derinlik algısındaki değişiklikler bireyin günlük yaşamındaki tüm performans alanlarını (kendine bakım, serbest zaman, üretici aktivitelerde), bireyin hareket etme becerilerini kısıtlayarak toplumsal katılımını olumsuz etkileyebilir.

Görme Azalması Neden Olur?

Az gören grubunda; herhangi bir nedenle doğuştan, kalıtsal, kaza veya hastalanarak görme fonksiyonu kısıtlanmış kişiler bulunur.

Az Gören Rehabilitasyonunda Amaç Nelerdir?

Az Gören Rehabilitasyonu’nda amaç kişinin geride kalan az görmesini etkin kullanabilme becerilerini geliştirmektir. Beceriler, aktiviteler yoluyla geliştirilir. Aktiviteler kişiye özel ve benzersizdir. Küçük çocuklar harekete yönelik aktivite eğitimlerinde hoşnutluk ve keyif ararlar. Okul çağı çocuklarının beklentileri üretkenliğe yöneliktir. Erişkin ve çocuklarda aktivite eğitimini ilgi çekici kılabilmek ve aktif katılım sağlayabilmek için bireylerin kişilik özelliklerini dikkate almak gerekir.

Az Gören Tedavisinde Hangi Yöntemler Kullanılır?

Az Gören Rehabilitasyonu’nda ergoterapi yaklaşımları görsel bilişsel fonksiyonların (görsel dikkat, görsel hafıza, görsel ayrım, tanıma, eşleştirme, sıralama/sınıflandırma, İlişkilendirme) değerlendirilmesi sonucunda planlanmalıdır.

Az Gören Tedavisinde Nelere Dikkat Edilmelidir?

Renk zıtlığı, aydınlatma, mobilyalar, objelerin büyüklük ve uzaklıklarının ayarlanması ve hareket alanındaki engellerin ortadan kaldırılması, görsel bilişsel fonksiyonlar, aktivitelerin düzenlenmesi müdahale programında dikkate alınması gereken konulardır.

Az gören bireyler fonksiyonel olarak kullanabilecekleri görme düzeylerine sahiptirler. Çok iyi planlanmış rehabilitasyon programı ile az gören bireyler için yardımcı teknoloji ya da az görenlere yardımcı teknoloji olmaksızın mevcut potansiyelin kullanımı sağlanabilir.

18 May 2020 by rommer 0 Comments

Sosyal Beceri Eğitimi

SOSYAL BECERİ EĞİTİMİ

Sosyal Beceri Eğitimi Neleri Kapsar?

Sosyal yeterlilik, üç boyutlu bir yapıda incelenir: Sosyal uyum, sosyal performans ve sosyal beceri. 

Sosyal yeterlilik; ortama ve yaşa göre değişen sosyal becerilerin tümüdür. Bu beceriler; özgüven, gözle iletişim, konuşma süresinin uygunluğu ve Sosyal vurgulama gibi parametrelere bağlı davranış birliğinin arttırılmasıyla ilişkilidir. 

Sosyal yeterlilik kişilerin çevreleri ile etkileşimini ve uyumunu doğrudan ilgilendiren becerileri de kapsar. Bu becerilerdeki sınırlılıklar, kişilerin akran ilişkilerini geliştirmede sınırlılığa, akademik alanlarda akranlarıyla aynı düzeydeki başarıyı yakalayamamalarına ve ilerleyen yaşlarda çevresinde bulunan kişilere bağımlı olarak yaşamalarına yol açar.

İnsan sosyal bir varlık olduğu için bir arada yaşama eğilimi gösterir. Ancak bu “bir arada yaşama” bazı kişiler için kolayca gerçekleştirilebilir ve başarılı olunabiliniyorken, bazı kişiler ise bunu kolayca başaramaz; “beceriksiz”, “sıkılgan”, “utangaç”, “çekingen”, “ürkek”, “tutuk”, “sosyal fobik” olarak nitelenirler.

Sosyal Beceri Eğitimi Kimlere Uygulanır?

  • Fiziksel, ruhsal, bilişsel, psikolojik fonksiyonlarının en az birinden etkilenen bireyler
  • Yaşıtlarıyla iletişim, oyun oynama, uyum problemi yaşayan çocuklar
  • Sosyal normlara ve rollerine uyum sağlamakta zorlanan çocuklar
  • Otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuklar
  • Down Sendromlu bireyler
  • Serebral Palsili bireyler
  • Gelişim geriliğine sahip çocuklar
  • Duygu/durum bozukluğu yaşayan bireyler (öfke kontrolü, saldırganlık, içine kapanıklık)
  • Psikiyatrik bozukluğu olan bireyler (şizofren, bipolar bozukluk…)

Sosyal Beceri Eğitimi Neleri Kapsamaktadır?

Sosyal ilgi (başkalarına ilgi duymak), sosyal açıdan kendine yetebilme duygusu, empati becerileri, gözlenebilir sosyal davranışlardaki performanslar, iletişim becerileri, grupla oyun oynama, problem çözme, öfke kontrolünü sağlama becerileri, grup aktivitelerine katılım, günlük yaşam aktivitelerindeki performans, çıkarsama yeteneği, irade-motivasyon desteği, bilişsel, duyuşsal ve/veya davranışsal işlev görme örüntülerinde ortaya çıkan kişilik özelliğini desteklemeyi kapsar.

Sosyal beceri eğitiminde ergoterapistler kişinin bireysel ve toplumsal özelliklerini göz önüne alır.

18 May 2020 by rommer 0 Comments

Snoezelen Tedavisi

SNOEZELEN TERAPİSİ

Snoezelen Terapisi Nedir?

Snoezelen terapisi, her yaş ve gelişime uygun çoklu duyusal ortamlar aracılığıyla, hoş çevresi, rahatlatıcı sesleri, büyüleyici aromaları, dokunsal deneyimlerini, masaj ve titreşimi, vibrosonik hisleri ve yumuşak hareketi içeren rahat bir atmosfer sunar. İlginç ışık efektleri ve konforlu oturma düzeni, kişinin duyuları seçerek kendini düzenlemesini sağlar. Dahası, Snoezelen ortamı iletişim-etkileşim ve katılım için fırsatlar sunar.

Snoezelen Terapisi Kimlere Uygulanır?

1. Prematüreler ve Erken Dönem İçin Snoezelen

Doğduğumuz andan itibaren, etrafımızdaki dünyadan sürekli olarak çok çeşitli duyusal bilgileri deneyimleriz; sesli, görsel, dokunsal, koku alma, tat verme, vestibüler ve propriyoseptif ve interoceptif. Bilgiler periferik sinir sistemimizden, merkezi sinir sistemimize beslenir ve sonra girdilere bir cevap düzenleriz. Kısacası, bu farklı uyaranlara nasıl tepki vereceğimizi öğrenmek zorundayız. Yanıt vermeyi nasıl seçtiğimiz önceki deneyimlerimize bağlı olacaktır.

Duyusal oyun sadece eğlenceli değil, aynı zamanda erken insani gelişimin temel bir parçasıdır. Uyarıcılara ne kadar çok maruz kalırsa, beyindeki sinir yolları o kadar fazla yerleşmiş olur ve cevabımız genellikle daha verimli hale gelir.

2.Davranış Değişikliği İçin Snoezelen

İnsanlar yaşam değişiklikleri yaşar ve başa çıkmakta zorlanırlarsa, olumsuz düşünceler gelişebilir ve duygular toplumun başa çıkması ve anlaması zor bulduğu şekillerde gösterilebilir / ifade edilebilir. Kişilerin çiğnenip yemek yemeyi, tükürmeyi, çığlık atmayı ve bağırmayı, vurmayı ve küfretmeyi içeren birçok zor davranış vardır. 

Snoezelen terapisi ile yaşam değişikliklerini tecrübe ettiklerinde ve başa çıkmalarını zor bulduğunda, olumsuz düşünceler inşa edebilir ve duygu toplumun başa çıkmakta zorlanabileceği ve anlayabileceği şekillerde gösterilebilir.

3. Snoezelen ve Ergoterapi

Ergoterapi, insanların yaşamlarında yapmak istedikleri veya yapmaları gereken şeyleri yapmalarını sağlamak üzerine yoğunlaşan bir meslektir. Bilişsel yetenek ve fiziksel işlevsellik seviyesinin yanı sıra, bireye ait angajman yöntemlerini tanımlamanın yanı sıra, etkili bakım hizmeti planlayan ve sağlayan klinisyenlerin temel bir unsurudur.

Snoezelen Multi-Sensory Ortamları (aynı zamanda ‘duyusal odalar’ olarak da bilinir), kullanıcıya etkileşimli, görsel, kokulu ve etkileşimli aktiviteler sunan, etkileşimli ve etkileşimli bir alan sunar. Pek çok duyusal, bilişsel, ince motor ve kaba motor beceri seviyesi için uygun aktiviteler sağlamak üzere kolaylıkla derecelendirilebilir. 

4. Öğrenme Güçlüğü İçin Snoezelen

Bu destek alanı oldukça karmaşık olabilir. Kişiler, yaşamı nasıl yaşadıklarını, karşılaştıkları zorlukları ve ihtiyaç duydukları destek düzeyini etkileyen çok çeşitli ihtiyaçlara ve farklı tanılara sahip olabilir. Bu çok özel ihtiyaçların birleşimi biliş ve/ya fiziksel işleyişi etkileyebilir. 

Çoklu Duyusal Ortamlar (MSE’ler), terapötik, eğitici veya sakinleşmek, yatıştırmak veya duyusal ekipmanı kullanmaya odaklanmış olsun olmasın, bir müdahaleyi hızlıca ve kolayca karşılamak için çeşitli müdahalelerin düzenlenebileceği bir alan sağlayabilir. canlandırmak. Nesne tanıma ve bağlam, ayrıca aşağıdaki yönlendirme ve sıralama etkinlikleri, örneğin amaçlı hedefler olabilir.

5. Ruh Sağlığı İçin Snoezelen

Etrafımızdaki şeyleri hem olumlu hem de olumsuz olarak değiştiririz ve ne olacağının kontrolünü veya sorumluluğunu her zaman sorumlu değiliz. Bu şeylerin nasıl yaşadığımız ve nasıl hissettiğimiz üzerinde büyük bir etkisi olabilir. Hastalık yaşamak, ani veya uzun süreli travma, sevdiklerinizin kaybı, fonksiyonel kabiliyetin uzaması veya kısıtlanması, rol, istihdam veya ev düşünme düşüncelerini, duyguları derinden etkileyebilir ve davranışlarımız yeni durumla başa çıkmaya çalışırken değişebilir.

Multi-Duyusal Ortamlar (MSE’ler), müşterinizin tamamen rahatlaması ve tedavi edici müdahalelere karşı duyarlı olması için güvenli bir alan yaratmak üzere tamamen kişiselleştirilebilir. Snoezelen odaları, müşterinin veya terapistin (veya her ikisinin) birinin tehdit altında hissetmediği, kendilerini güvende ve sakin hissedebileceği sürükleyici ortamlar yaratmasını mümkün kılar.

6. Oti̇zm İçin Snoezelen

Snoezelen Multi-Duyusal Ortamları, Sağlık ve Sosyal Bakım profesyonellerinin değerlendirme ve müdahalelerde bulunabileceği uygun, derecelendirilebilir ve güvenli bir ortam sağlar. Tedavi ve bakım bireysel ihtiyaçları ve tercihleri ​​göz önünde bulundurmalıdır, ancak birey tedaviye cevap verirken veya yanıt verirken değişen ihtiyaçlara cevap verebilecek kadar esnek olmalıdır. 

Otizmli bireyleri desteklemeye ve onlara bakmaya gelince, fiziksel çevre herhangi bir tedavi planının hayati bir bileşenidir.

Otizm için Snoezelen Multi-Sensory odaları, kullanıcı brifinglerine ve özelliklerine göre ayrı ayrı tasarlanmıştır. Tüm ortam uyarlanabilir ve odalar kişiselleştirilebilir, derecelendirilebilir ve bireyin ihtiyaçlarına göre uyarlanabilir. Anlamlı sesler, ışıklandırma, videolar ve ürünler kullanıcının çıkarlarına veya belirli öğrenme hedeflerine göre düzenlenebilir.

7. Beyi̇n Hasarı İçi̇n Snoezelen

Edinilmiş beyin hasarı ve diğer nörolojik durumlar, özellikle ani bir olayın sonucuysa, ilgili kişiye ve ailelerine, arkadaşlarına ve sevdiklerine zarar verebilir. Çok-Duyusal Ortamlar, belki de başlangıçta klinik müdahaleler için çok açık bir seçim olmasa da, bir kişinin fiziksel ve / veya bilişsel rehabilitasyon yolculuğuna yardımcı olabilecek ekipmanları içerecek şekilde tasarlanabilir.

Temel olarak, odanın kapsayıcılık için tasarlanması, hareketlilik gereksiniminden bağımsız olarak herkesin yürüme çerçevesi, tekerlekli sandalye kullanma veya mobil ya da tavan raylı kaldırma platformları üzerinden transfer gerektirme gibi çeşitli etkinliklere erişebilmesi ve bunları yürütebilmesi için sağlanması gerekir. Bu müşteri grubunun ihtiyaçlarına etkili bir şekilde hizmet etmek için amaca uygun tasarım ve planlama yapılması gerekmektedir.

8. Yaşlılar İçin Snoezelen

Demans terimi, Alzheimer hastalığı, vasküler demans ve Lewy gövdeli demans gibi beyni etkileyen ilerleyici bozuklukları ifade eder. Bu koşullar, düşünme, ruh hali, davranış ve günlük aktivitede ve eğlencede yer alma becerisi ile ilgili problemler sunar. Uygun bir aktivite yapılmazsa ve bunama ile yaşayan insanların yapacak hiçbir şeyleri yoksa, gittikçe izole edilmiş, sinirli, sıkılmış ve mutsuz olabilirler.

18 May 2020 by rommer 0 Comments

Kas Hastalıklarında Ergoterapi

KAS HASTALIKLARINDA ERGOTERAPİ

Kas Hastalıkları nedir?

Kas hastalıkları vücudun hareket etmesine yardımcı olan kasların kendine ait rahatsızlıklarıdır. Kas dokularının aralarında olan kas hücrelerinin yapı taşlarını veya işleyişini bozmakta ve faaliyetlerini de büyük oranda etkilemektedir. Bebeklikten çocukluk evresine, ergenlik, erişkinlik ve yaşlılığa kadar hayatın her evresinde her yaşta bireyde görülebilen yaygın bir hastalık türüdür. 

Kas Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?

Oldukça yaygın görülen ve bireyi normal aktivitelerini yapmaktan alıkoyan kas hastalıklarının belirtileri şunlardır:

  • Kalça ve çevresinde bulunan kaslar ortaya çıkacağından yürüme bozuklukları
  • Kalkma ve yürümede zorluk çekme
  • Küçük yaşlarda kas hastalığı ortaya çıkan çocuklar yürürken veya merdiven çıkarken sürekli kucağa alınmak ister
  • Ergenlik döneminde yaşıtlarından geri kalma, yürümede değişme ve hareketlerinde farklılıklar görülür
  • Omur ve çevresindeki kaslar tutulma yapacağından kolları kaldırmada, uzatmada ve hareket ettirmede güçlük yaşanır
  • El ve ayaklar etkilenirse, yürürken takılma ve düşme (buna bağlı ayakkabıların çabuk eskimesi), el ile ince işleri yapamayacak durum gözlenir
  • Nadir de olsa göz kapakları giderek aşağıya düşer, göz harekeleri kısıtlanabilir
  • Yutma veya solunum kaslarında tutulma yaşanır
  • Sık düşme, çabuk yorulma
  • Kasları tutan hastalıklar 

Kas Hastalıkları Kimlerde Görülür?

Kaslardaki anormallik sonucu, hafif belirtiler veren tipleri yanı sıra, şiddeti yüksek bir özre yol açan ve yaşam süresini azaltabilen çeşitleri de vardır:

  • Musküler Distrofiler (Duchenne, Becker, FasioSkapuloHumeral, Limb-Girdle, Distal, Emery-Dreifuss)
  • Konjenital Musküler Distrofiler
  • Miyopatiler
  • Miyotoniler
  • Dermatomiyozit-Polimiyozit

Kas Hastalıklarında Ergoterapinin Amaçları Nelerdir?

Kas hastalıklarında rehabilitasyon yaklaşımlarının amacı, çocuğun ve ailesinin yaşam kalitesini yükselterek aktivitelere bağımsız bir şekilde katılımını sağlamaktır. Buna yönelik olarak yapılan uygulamaların amacı şöyledir:

  • Kas kuvvetinin korunmasını sağlamak veya kuvvet kaybını geciktirmek
  • Hastalığın farklı dönemlerinde eklemi desteklemek, korumak, fonksiyonu artırmak amacıyla uygun araç, gereç ve cihazlardan yararlanmak
  • Yorgunlukla baş etme yöntemlerini öğretmek
  • Eklem ve enerji koruma yöntemlerini öğretmek
  • Fonksiyonel kapasiteyi artırarak günlük yaşam aktivitelerindeki bağımsızlığı sağlamak
  • Ev rehabilitasyonu ile bireyin daha emniyetli ve daha az enerji sarf edeceği yaşam alanı sağlanır

Koruyucu rehabi̇li̇tasyon yaklaşımlarıyla varolan fonksi̇yonel kapasi̇te daha uzun süre korunmaya çalışılır.

18 May 2020 by rommer 0 Comments

Yutma Bozuklukları ve Rehabilitasyonu

Yutma rehabilitasyonu; kas iskelet gibi fiziksel problemlerin yanında duyusal algısal ve davranışsal problemleri de ele alan oral-motor kasların güç koordinasyon farkındalık ve hareketliliğini  geliştiren bir tedavi  dalıdır. Bağımsız yemek yeme, emme, yutma, çiğneme gibi oral-motor becerilerin gelişimi için; yüz ve ağız masajları, dil, çene, dudak egzersizleri, oral motor egzersizleri ve aktiviteleri, ağız içi duyusal uygulamaları kullanılır.

İnsanın en temel gereksinimlerinden biri yutma fonksiyonu ile gerçekleşen beslenmedir. İnsan gelişiminin tüm alanlarında olduğu gibi; yutma fonksiyonunda gelişim basamakları vardır. Çocukların oral-motor ve yutma becerileri yaşamın ilk iki yılı boyunca sıvıların emilmesi ve yumuşak yiyeceklerin kaşıktan alınmasından oluşurken daha sonraları oral hareketlerin artması ve değişik yiyecek kıvamların tüketilmesi ile çiğneme becerisi gelişir. Oral motor hareketler yüz, ağız ve boğazda bulunan birçok kasın koordinasyonlu çalışması ile yutma ve konuşma fonksiyonlarını mümkün kılar. Oral motor gelişim basamaklarından olan çiğneme en son gelişen yutma becerisi basamağıdır. Konuşmayı ve ağız fonksiyonlarını şekillendirmek için ağız kaslarına oromotor egzersiz ve aktiviteleri uygulanır.

Oral motor problemlerin bir kısmı da motor planlama ile ilişkilidir. Motor planlama hem kaba motor hareketlerin hem de ince motor hareketlerin ve oral motor hareketlerin planlamasını içerir. Çocuğun ağız farkındalığı gelişmedikçe motor planlaması de iyi gelişmez.

Beslenme ve yutma bozuklukları duyusal fonksiyonların bozulması nedeniyle çocuğun yemeği reddetmesi, direnç göstermesi, ağızdan alınan gıda miktarının azalması , yaşla uyumlu yutma ve beslenme becerilerinin gelişmemiş olması gibi çeşitli biçimlerde ve düzeylerde meydana gelir

Yutma problemlerinin gözlemlendiği hastalıklar:

  • Ağız ve akciğer suctioning, intübasyon ve nazal gastrit gibi erken dönem deneyimleri. Doğumda medikal problemi olan yeni doğanlar orofarangiyel alanda tahribat yaratan prosedürlere maruz kalırlar
  • Uzun süre ağızdan beslenmeme; Oral uyarı ağız içinde ve çevresindeki duyusal sürecin gelişmesi için çok önemli bir gelişimsel periyottur. Oral deneyimin kaybı duyusal defansta en kolay baş edilebilir tip olabilir.
  • Duyu yollarını direkt etkileyen nörolojik bozukluk ; Nörolojik immatürinfantlar, serebralpalsi, otizm, down sendromu
  • Gelişim geriliği
  • Hemipleji
  • Yarık damak ve dudak

En sık karşılaşılan oral motor problemler;

  • Dil lateralizasyon yokluğu
  • Salya kontrolünde azalma
  • Artmış öğürme refleksi
  • Oral motor koordinasyon eksikliği
  • Yutma işlevinin fonksiyonel motor bozukluğu
  • Sıvı ve katı besinleri lokma haline getirmede güçlükler
  • Emme çiğneme ve dil hareketlerindeki anormal refleksler
  • Zayıf emme
  • Sürekli dil itme
  • Hiperaktif öğürme refleksi
  • Tam olmayan dudak kapanması
  • Öğürme öksürük ve tıkanma
  • Aspirasyon
  • Oral geçiş süresinde uzama

Oral-motor problemler subjektif ve objektif değerlendirme yöntemleri ile elde edilen bulgular doğrultusunda kişiye özel rehabilitasyon programları ile tedavi edilir. Bağımsız yemek yeme emme yutma çiğneme gibi oromotor becerilerin gelişimi için; yüz ve ağız masajları, dil, çene, dudak egzersizleri, oral motor egzersizleri ve aktiviteleri, ağız içi duyusal uygulamaları kullanılır. Oral motor rehabilitasyonda; mobilizasyon teknikleri, manevralar  elektirik stimülasyonun yanında postüral kopmansasyonlarda kullanılır.

18 May 2020 by rommer 0 Comments

Kognitif (Bilişsel) Terapi

BİLİŞSEL (KOGNİTİF) TERAPİ

Description: Bazı felçli bireyler planlama becerilerindeki sorunlar nedeniyle, fiziksel olarak yeterli olsalar dahi aktiviteyi nasıl yapacaklarını bilemezler. Bu nedenle felçli bireylerde kognitif terapinin önemi oldukça fazladır.

 

Bilişsel Terapi Nedir?

Kognitif (Bilişsel) fonksiyonlar farkına varma, algılama, mantıksal düşünme, lisan, hafıza ve muhakeme kurmayı içeren bilme yeteneği olarak tanımlanabilir. 

Bunlar,

  • Dikkat (sürekli, seçici, kaydırma), 
  • Algılama (görsel, uzaysal, işitsel, taktil), 
  • Oryantasyon , 
  • Hafıza (kısa dönem, uzun dönem, topoğrafik-yer hafıza), 
  • Yönetimsel fonksiyonlar (problem çözme ve hızlı karar verme,) 
  • Öğrenme ve bilgiyi kullanma, 
  • Karmaşık becerilerin kazanılması planlama, 
  • Organizasyon soyut düşünme, 
  • Matematiksel yeteneklerdir.

Kognitif fonksiyonlar günlük yaşamda anlamlı aktiviteleri yerine getirmemiz için bize izin veren mental süreçtir. Günlük işlerimizin çoğunu alışkanlık halinde rutin olarak yerine getiririz. Kognitif fonksiyonlar rutin ve rutin olmayan değişik aktiviteleri içerir. Rutin işlemler, çok az dikkat gerektiren otomatik yapılan işlemlerdir. Rutin olmayan işlemler ise; yeni işleme odaklanmak için dikkat kontrol mekanizmasına ihtiyaç duyulan işlemlerdir. Rutin olmayan işlemler yerleşene kadar pratik olarak uygulamayı gerektirir. Yeni durumlar, amacı yerine getirebilmek için planlama ve problem çözmeyi gerektirir.

Kognitif süreç bilgisi aktivite performans analizi, aktivite limitasyonları ve katılım kısıtlılıklarının tespitinde önemlidir. Kognitif fonksiyon bozukluklarında, alışkanlıklar, rutinler ve kişilerin rolleri etkilenir.

Bilişsel Terapide Ergoterapistin Rolü Nedir?

Ergoterapistler bilişsel problemlerin günlük aktiviteleri, sosyal etkileşmeleri ve rutinleri nasıl etkilediğini belirleme konusunda uzmandır. Ergoterapistin görevleri,

  • Özbakım faaliyetlerinde güvenlik, bağımsızlık ve performans yeteneğinin değerlendirilmesi
  • Dengenin korunması
  • Aile ve bakım verenin eğitilmesi
  • Akut bakım takibi
  • Dikkat, problem çözme ve algıda açıkları ele almak ve dürtüsel davranışları yönetmek için müdahale
  • Yemek yeme, banyo yapma, giyinme,bakım gibi temel günlük faaliyetlerin düzenlenmesidir.

 

Bilişsel Terapisinden Kimler Faydalanabilir?

  • Serebrovasküler olay
  • Cerebral Palsy
  • Travmatik beyin yaralanması
  • Beyin tümörü olanlar
  • Beyin enfeksiyonu geçirenler
  • Alzheimer
  • Demans
  • Parkinson
  • Down Sendromu
  • Otizm Spektrum Bozukluğu
  • Gelişimsel bozukluklar

Nörolojik problemi olan kişilerde kognitif bozukluklar sıklıkla fonksiyonel problemlere neden olur. Aktivite performansında azalma, objelerin tanınmasında problem veya olayların sıralanmasında bozuklukla kendini gösterebilir. Kendi aile bireylerini tanımayan, hafızada zorluk yaşayan, kendisine sorulan soruları cevaplamayan, dikkat problemi yaşayan bireylerle karşılaşılır. Bundan dolayı Ergoterapi uygulama çerçevesi sadece kişinin vücut yapı ve fonksiyonlarına göre değil, çevre ve aktivitenin özellikleri veya kişinin rolüne göre kognitif performans becerilerini ve aktivite için gerekli gereksinimleri de saptar.

 

Bilişsel Terapide Fonksiyonlar Nasıl Değerlendirilir?

Problemin saptanmasını ve bu problemin kişinin yaşamındaki etkisini anlamak için ilk olarak görüşme ve gözlem değerlendirme yöntemlerine başvurulur. Daha sonra standardize tarama ve değerlendirme testleri uygulanarak kognitif bozukluğun etkisini daha doğru saptamak amacıyla kullanılır.

 

Bilişsel Terapide Fonksiyonların Tedavisi Nasıl Planlanmalıdır?

  • Süreç eğitimi: Kognitif fonksiyonlar bileşenin altında yatan bütün fonksiyonlara odaklanarak
  • Strateji eğitimi: Telafi edici yaklaşımlara odaklanarak
  • Fonksiyonel aktivite eğitimi: Günlük yaşam aktivitelerine ve kognitif fonksiyonları eğitmeye yönelik
  • Eğitim: İçgörü geliştirmeye odaklanarak bu 4 aşamada kognitif rehabilitasyon gerçekleştirilir.

ERGOTERAPİSTLER bireye özgü bu yaklaşımlarıyla kişinin daha bağımsız ve katılımı kısıtlanmamış şekilde topluma dahil olmalarını sağlar.

Ergoterapistler bilişsel bozuklukları olan yetişkinler için hayati bir rol üstlenir.Yeni beyin yollarını kolaylaştırmaya yardımcı olur ve aktiviteleri uyarlayarak ve yeniden eğiterek işlevsel becerileri geliştirir.Kişilerin bakım, iş, eğlence ve topluluk faaliyetlerine daha kapsamlı olarak katılmalarını sağlamak, bakıcılar ve toplumsal kaynaklar üzerindeki yükü azaltırken, yaşam kalitelerini artırır.